Medium erkan ogur bir omurluk misafir

İnsan değil de ağaç olsam
Dallarımın arasından rüzgarlar esse,
Yapraklarım, çiçeklerim meyvelerim olsa!
Mevsimleri yaşasam...
Köklerimle toprağın derinliklerine sarılsam.
Kuşlar konsa dallarıma, yuva bile yapsalar...
Böcekler, karıncalar yollansalar içime...
Çürütseler oralarımı,
Ballarım, sakızlarım olsa
Gövdeme bir insan yaslanıp uyusa...
Ben bunları hiç bilmesem, sadece ağaç olsam...

---

Benim için müzik uykularındaki rüyalarım gibidir. Sadece ben görürüm, hissederim, yaşarım, unuturum, hatırladıklarımı aktarırım, yorumlarım …Bazı rüyalar da gerçek olur. Müzik iyi yada kötüdür, bir tercih yapmak ise hayattır.

Benim okulum, Elazığ'da geçirdiğim çocukluğum, orada yaşadılarım, ailem, akrabalarım, bir iki arkadaşım, öğretmenlerim, köy düğünleridir. Oraların havasıdır... suyudur...

Elazığ ve yöresinin folklorunu hissediyor olabilmek, hayatın bana en büyük hediyelerinden biridir.

Babam, annem, ağabeyim ve ben nesli tükenen bir bütünüz, geldik, gideriz...

Gitar ve gitar müziğini anlayabilmekteyim. Gitar ile düşünmeye alıştım. Düşüncelerimdeki Türk müziği sesleri ihtiyacım, gitardaki perde sistemini kaldırmama ve sınırlı bir aralık içerisinde sonsuz ses imkanı sağlayan perdesiz gitarı yapmama neden oldu. Yıl 1976 ... Aslında sonsuz perdeli gitar demek daha doğru olurdu.

Perdesiz gitar, bütün yaylı sazlar ailesi ve insan sesi gibi çok yüksek anlatım gücü olan, yeni bir müzik aleti olarak dünya'ya ve insanlığa hediyedir...


ekleyen: ymuse