Medium 024e7d6adb07d55bc035385dea0d36a72c8514c7

Hayat denilen ve aslında sonsuz olup bize ömür diye bir dilimi bahşedilen yolculuğun sokak aralarında, meydanlarında, köşe başlarında görürüz her güzelliği. Bu güzellikler sınırlı olan bu ömrün Sonsuz olan Hayattan kazanımlarıdır. O ki AŞK'ın iç sesi, duyguların yansımasıdır.
Sonsuz AŞK; bu güzelliklerin her yakalanışında gönlümüze düşen duyguların söz ve notalara dönüşmüş halidir.

Canım kız kardeşim Seda'nın bizde kalmış olduğu güzel bir gecenin sabahında, daha kimseyle konuşmadan piyanonun başına geçip pamuk prensesi çok seven Seda için Aşkın Büyüsü adlı şarkı söz ve notalara dökülüvermişti.

Yalova'dan Bursa'ya doğru giderken gök öyle bir kızıla büründü ki sevgili dostumuz Mehmet Ali Bey'e " Gökteki kızıllıkta Aşk vardı, kim gördü" deyiverdik.

Ya da iki aşığın konuşmasına kulak misafiri olduğumuzda, her birinin diğeri için hem Aşık hem Maşuk olduğunu görüp AŞK noktasında seven ve sevilenin bir olduğunu idrak edip " Bir adım Mecnun bir adım Leyla . seven ve Sevilen hep Ben'im aslında" derken AŞK'ın ben halinden söz etmiş olduk.

Urfa'da Balıklı Göl'e bakarken ateşten hayat bulunabileceğini görerek " yanmakta bu gönül Aşkının ateşine nice bin can bulundu Dost Ateşi içinde " deyiverdik.

Bir ömrü hayat çizgisine taşıyan Sonsuz AŞK'ta gönül yolculuğumuzu sizlerle paylaşmak istedik.

Bu anlamda bu duyguları gönlümüze bahşeden Rabbime şükrümü ifadeden acizim. Bu duyguların bizde derin manalara dönüşmesine sebep olan sevgisiyle bize AŞK anahtarını veren canım annem Gülgün Saydam ve özüm babam Selahattin Saydam'a ve özellikle Anneannem Lamia Hanım Efendi'ye ve bütün aileme minnetlerimizi ifade etmek isteriz.

Bütün bunların dışında hepsinden özel ve önemli olarak bu albümün oluşumunda en başından beri hep destek olan, her zaman yanımızda ve gönlümüzde var olan çok sevgili büyüğüm Sayın Aziz Şenol Filiz Beyefendi'ye sonsuz teşekkür ederiz.


ekleyen: esse