Çingene şarkıcı Esma Redzepova’nın devliği ne tombulluğunda, ne de bir zamanlar yüksek oktavlarda seyreden, şimdilerde sadece büyüsünü koruyan güzel sesinde.

Onun devliği “Müzik fakirlerin tek lüksüdür. Şarkı söylerken kötü düşüncelerden uzaklaşırsınız ve dans ederken açlığı unutursunuz” diyen gönlünde. “Bizim için dünyanın her yeri herkesindir. Bizden çıkmayacak tek şey milliyetçilik ve ırkçılıktır. İşte bu nedenle çingene olmaktan gurur duyuyorum. Ayrıca çingenelere eşit vatandaş muamelesi yapan tek dünya ülkesi olan Makedonya’da yaşamaktan dolayı çok mutluyum” diyen aklında.

Babası bir Musevi Sırp, annesi Müslüman Türk olan Redzepova ırkçılığa, etnik ve dinsel ayrımcılığa karşı sürdürdüğü mücadele ile 2002 Nobel Barış Ödülü‘ne aday gösterilmiş ve UNICEF tarafından ödüllendirilmişti.

Yaşayan en önemli Çingene müzisyenlerden biri olarak kabul gören bu büyük müzisyen attığı her adımda zekasını, yüreğini ve insanlığını korkusuzca sergileyen, dobra dobra konuşmaktan çekinmeyen bir solist, besteci, söz yazarı ve aynı zamanda insani yardım aktivisti.

Doğup büyüdüğü Makedonya’da Roman müzikleri yorumlamayan, gençliğinden beri birlikte müzik yaptığı Stevo Teodosievki ile evlendi ve onun orkestrasıyla çalıştı.

Özellikle Roman ve Balkan müziğinin dünyaya yayılması ve sevilmesinde kilit bir rol oynayan Redzepova, bugüne kadar 30’un üzerinde ülkede 10 bine yakın konser verdi, 20’den fazla albüm ve 100’ün üzerinde single yayınladı. İnsan hakları, ırkçılık ve her türden ayrımcılığa karşı politik mesajlar taşıyan altı filmde rol aldı.

Üzerinden yıllar geçmesine karşın müzisyen kocasını yitirmesinin acısını halen yaşayan, bunu her fırsatta sanatına taşıyan Redzepova beşi öz, 47’si evlatlık olmak üzere 52 çocuk annesi.

Kaynak: Last.fm

Bu sayfada bulunan metinlerin kaynağı sonunda belirtilmiştir. İçeriklerin hatalı ya da uygunsuz olduğunu düşünüyorsanız lütfen bizi bilgilendirin.