Bursa’da başladığı orta öğrenimini İstanbul’da Boğaziçi Lisesi’nde tamamladı. İstanbul’da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesinden mezun oldu. Desen çalışmalarını öğrencilik yıllarından başlayarak pekçok kez sergiledi.Zeki Müren, Bursa’da tamburi İzzet Gerçeker’den aldığı solfej ve usül dersleriyle musiki bilgileri öğrenmeye başladı. 1949’da, Boğaziçi Lisesi’nde okurken Agopos Efendi (sinema yönetmeni ve senaryo yazan Arşavir Alyanak’ın babası) ile udi Kirkor’dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdü. Daha sonra fasıl musikisini iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan Şerif İçli’den çeşitli eserler meşk etti; Refik Fersan’dan, Sadi Işılay’dan, Kadri Şençalar’dan yararlandı.

İstanbul’da okurken ilk yaz tatilinde memleketine dönüp ailesine kavuşunca ilk bestesini yaptı…

Zehretme bana hayatı cananım

Elemlerle doldu benim her anım

Kederinle yanıp sönse de canım

İnan ki ben sana yine hayranım

Bu bestesi radyoda Suzan Güven tarafından okunurken henüz 14 yaşındaydı. Daha sonra Suzan Güven İstanbul Radyosu’nun sınavla öğrenci alacağını bizzat okuluna gelerek kendisine haber vermiştir. Zeki Müren sınavda jürinin karşısına çıktığında 3000 eseri ezbere biliyordu. Sınavda ilk okuduğu parça Hicaz makamında «Nideyim sahnı çemen seyrini cananım yok» olmuştur. Parçanın bitiminden sonra jüri kendisini bırakmamış üst üste bir çok parça okutmuştur.Tabii bu sırada 185 kişi ise dışarda merak içindedir.Bir saatin sonunda jürinin cümleleri : «Fevkalade, fevkalade…».

1950’de İstanbul radyosu’na girdi. İstanbul radyosunda 1951’de, Perihan Altındağ’ın rahatsızlanmasıyla oluşan boşluktan dolayı çağrılınca, canlı olarak yayımlanan bir programda 45 dakikalık ilk radyo konserini verdi. Programın bitiminde saz heyeti şaşkın, radyoların başındakiler meraktaydı. Dinleyenler telefona sarılmış, bu güzel sesin sahibini öğrenmek istiyordu. Arayanlardan

biri de Hamiyet Yüceses’tir. Bundan sonra Türkiye radyolarında düzenli olarak okumaya başladı. Radyo programları on beş yıl sürdü, bunların çoğu canlı yayın programlarıydı. Müren bundan sonra kendini daha çok sahne ve plak çalışmalarına verdi.

Alışılmış kalıpları zorlayan elbiseleri ve sahne davranışı ile halkın ilgisini sürekli olarak üstünde tutmayı başardı.Zeki Müren 600’ü aşkın plak ve kaset doldurdu. Plağa okuduğu ilk şarkı Şükrü Tunar’ın «Bir muhabbet kuşu» güfteli şarkısıdır. Müren 1955’te «Manolyam» adlı şarkısıyla Türkiye’de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü’nü kazandı.

Zeki Müren Türkiye’de en çok konser veren ses sanatçısıdır. Bir yılda yüz konser verdiği dönemler olmuştur. Kendisine ‘sanat güneşi’ ünvanı verilmiştir. Yabancı ülkelerde de birçok konser vermiştir.

İki yüz dolayında şarkı besteledi. On yedi yaşındayken bestelediği «Zehretme hayatı bana cânânım» mısraıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır. «Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu» (suzinâk), «Manolyam» (kürdilihicazkâr), «Bir demet yasemen» (nihavend), «Gözlerinin içine başka hayal girmesin» (nihavend) güfteli şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır. Müren bu şarkıları plaklara da okumuştur.Unutulmaz Maksim Gazinosu sahnelerinde aralıksız 11 yıl Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak sahne almıştır.

Zeki Müren 1954’te Beklenen Şarkı adlı filmde sinema oyunculuğuna başladı. Büyük bir ticari başarı kazanan bu filmden sonra şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği on sekiz filmde daha oynadı. 1955’te de Arena Tiyatrosu’nca sahneye koyulan Çay ve Sempati adlı oyunda da baş roldeki oyuncuydu. Ayrıca ‘Bıldırcın Yağmuru’ isimli bir şiir kitabı da vardır.

Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden 1980’den sonra sahne hayatından ve musikiden uzaklaştı. Bodrum’daki evine kapandı, münzevi bir hayat yaşadı. 24 Eylül 1996 Çarşamba günü, TRT İzmir Televizyonu’nda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Cenazesi görülmemiş bir halk kalabalığının katılmasıyla büyük bir törenle kaldırıldı. Mezarı, doğum yeri olan Bursa’da Emirsultan mezarlığındadır.

Vasiyetinde mirasının en büyük bölümünü Mehmetçik Vakfı’na bıraktı.

Albümleri

* Senede Bir Gün (1970)

* Pırlanta 1 (1973)

* Pırlanta 2 (1973)

* Pırlanta 3 (1973)

* Pırlanta 4 (1973)

* Hatıra (1973)

* Anılarım (1974)

* Mücevher (1975)

* Güneşin Oğlu (1976)

* Nazar Boncuğu (1977)

* Sükse (1978)

* Kahır Mektubu (1981)

* Eskimeyen Dost (1982)

* Hayat Öpücüğü (1984)

* Masal (1985)

* HELAL OLSUN (1986)

* Aşk Kurbanı (1987)

* Gözlerin Doğuyor Gecelerime (1988)

* Ayrıldık İşte (1989)

* Karanlıklar Güneşi (1989)

* Zirvedeki Şarkılar (1989)

* Dilek Çeşmesi (1989)

* Bir Tatlı Tebessüm (1990)

* Doruktaki Nağmeler (1991)

* Sorma (1992)

Ölümünden Sonra Yayınlanan Albümler;

* Muazzez Abacı & Zeki Müren Düet (2000)

* Selahattin Pınar Şarkıları (2005)

* Sadettin Kaynak Şarkıları (2005)

* Zeki Müren: 1955-1963 Kayıtları (2005)

* Batmayan Güneş (2006)

Zeki Müren yukarıda belirtilenler dışında, 1968-1974 yılları arasında Grafson Plak’tan kendi adıyla anılan 12 farklı albüm daha yayınlamıştır .

Filmlerinden Bazıları:

Son Beste, Berduş, Altın Kafes, Gurbet, Kırık Plak, Hayat Bazen Tatlıdır, Aşk Hırsızı, Bahçevan, İstanbul Kaldırımları, Hep O Şarkı, Düğün Gecesi, Hindistan Cevizi, Kâtip Üsküdar’a Giderken, İnleyen Nağmeler, Aşktan da Üstün…

Kaynak: Last.fm

Bu sayfada bulunan metinlerin kaynağı sonunda belirtilmiştir. İçeriklerin hatalı ya da uygunsuz olduğunu düşünüyorsanız lütfen bizi bilgilendirin.